Lastiğimi değiştirmek için bir krikoya ihtiyacım var.
- I need a jack to change my tire.
Kriko masanın üzerindeydi.
- The car jack was on the table.
Denizciler karayı gördü.
- The sailors saw land.
O bir denizci olmayı umuyordu.
- He hoped to be a sailor.
Jackson'ın adamları ertesi sabah gitmeye başladı.
- Jackson's men began to leave the next morning.
Silahlı adam Jack Ruby idi.
- The gunman was Jack Ruby.
Jack'in yeni bir bisiklete parası yetemez.
- Jack can't afford a new bicycle.
Jack davasından kazandığı parayla refah içinde yaşayabilmeli.
- With the money Jack won from his lawsuit, he should be able to live on easy street.
Bende kupa valesi var.
- I've got the jack of hearts.
Benim maça valem var.
- I have the jack of spades.