Geriye dönüp bakıldığında, o karar bir hataydı.
- In retrospect, that decision was a mistake.
Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
- In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
Geçmişe bakıldığında, ona daha saygılı davranmalıydım.
- In retrospect, I should have treated her with more respect.
Geçmişe bakıldığında, sanırım sen haklıydın.
- In retrospect, I think you were right.