Benim evim banliyölerde.
- My house is in the suburbs.
Helen ve Kathy Tokyo'nun bir banliyösünde bir daire kiraladı.
- Helen and Kathy rented an apartment in a suburb of Tokyo.
Tom ve Mary varoşlarda bir ev satın aldı.
- Tom and Mary bought a house in the suburbs.
Savigny-sur-Orge'de yaşıyorum, Paris varoşlarında küçük bir kasaba.
- I live in Savigny-sur-Orge, a small town in the Paris suburbs.
O bir kenar mahallede yaşıyor, sessiz bir kenar mahallede.
- He lives in a suburb, in a quiet suburb.