Sipariş vermek istediğinizde bana söyleyin.
- Tell me when you'd like to order.
Garson, sipariş vermek istiyorum.
- Waiter, I'd like to order.
Bir sandviç sipariş etmek istiyorum.
- I would like to order a sandwich.
Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir.
- A totally ordered set is often called a chain.
Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir.
- A totally ordered set is often called a chain.
Yarışa katılmak için yeni bir takım kuruldu.
- A new team was formed in order to take part in the race.
Uçağın kontrolleri düzensizdi.
- The controls of the plane were out of order.
Onun odası her zaman düzensizdir.
- His room is always out of order.
Sami'nin SUV'u mükemmel çalışır durumda.
- Sami's SUV is in perfect working order.
Odasını her zaman iyi durumda tutar.
- She always keeps her room in good order.
Ne ısmarlamak istiyorsunuz,beyler?
- What do you wish to order, gentlemen?
Affedersiniz fakat ben bunu ısmarlamadım.
- Excuse me, but I didn't order this.
Onu Boston'dan posta havalesi ile aldım.
- I got it mail order from Boston.
Bugün, öğretmenimiz bize sigara içenlerin asla büyümeyeceğini söyledi. Bunu kanıtlamak için, Petya adında bir yedinci sınıf öğrencisini vurdu.
- Today, our teacher told us that those who smoke will never grow up. In order to prove it, she shot a seventh-grader named Petya.
O sınıfı geçmek için biraz ekstra kredi çalışması yaptım.
- I did some extra credit work in order to pass that class.