Gerçekleri abartmayalım.
- Let's not exaggerate the facts.
Çok sayıda ekonomist, o gerçekten habersiz.
- Many economists are ignorant of that fact.
Bu olay hakkındaki gerçeği bilmek istiyor musun?
- Would you like to know the truth about this fact?
Olay hakkındaki tüm gerçekler bilinene kadar bekleyin.
- Wait until all the facts in the case are known.
O kitap, olgusal hatalarla doludur.
- That book is full of factual errors.
Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar.
- Wise men talk about ideas, intellectuals about facts, and the ordinary man talks about what he eats.
Başka insanları ikna etmek için gerekli olan bilgileri yazın.
- Write down the facts needed to convince other people.
Size gerçeklerle ilgili bilgi verdi mi?
- Did he acquaint you with the facts?