Onların ilişkisi hakkında bir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about their relationship.
Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.
- I think you're reading too much into John's relationship with Jane.
Tom'la olan ilişkim seni ilgilendirmez.
- My relationship with Tom isn't your concern.
Tom bir ilişkiyle ilgilenmiyor.
- Tom isn't interested in a relationship.
O, şimdi bir ilişkiye girmek istemiyor.
- He doesn't want to get into a relationship now.
İlişkiye hazır olmadığımı düşünüyorum.
- I don't think I'm ready for a relationship.
... relationship with them. ...
... We need a healthy relationship with our money. ...