Mermi dizin üzerine girdi.
- The bullet entered above the knee.
Bir doktor, onun sırtındaki mermiyi çıkarmaya çalıştı.
- A doctor tried to remove the bullet from his back.
Onlar kurşunu olduğu yerde bırakmaya karar verdiler.
- They decided to leave the bullet where it was.
Tom serseri bir kurşun tarafından öldürüldü.
- Tom was killed by a stray bullet.
John's not going to any of his top schools; he got a bullet from the last of them yesterday.