Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
- In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.
Biz gölün etrafında yürüdük.
- We've walked all around the lake.
Neden bankı kırmızıya boyadın?
- Why did you paint the bank red?
Elmalar kırmızı veya yeşildir.
- Apples are red or green.
Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
- The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
Bizim aile bütçesi borçludur.
- Our family budget is in the red.
Tom kızıl saçlı biridir.
- Tom is the one with red hair.
Hiç kızıl saçlı birini tanıyor musun?
- Do you know any redheads?
Babam posta kutusunu kırmızı boyadı.
- My father painted the letterbox red.
Bu kan değil. Sadece kırmızı boya.
- This isn't blood. It's just red paint.