Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a recompense, return, punishment

listen to the pronunciation of a recompense, return, punishment
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a recompense, return, punishment в Английский Язык Турецкий язык словарь

reward
ödüllendirmek
reward
{i} mükâfat

İyi kotarılmış bir şeyin mükâfatı onu yapmış olmaktır. - The reward of a thing well done is to have done it.

Fazilet onun kendi mükafatıdır. - Virtue is its own reward.

reward
mükafat

Mükâfatlandırılacaksınız. - You will be rewarded.

İyi kotarılmış bir şeyin mükâfatı onu yapmış olmaktır. - The reward of a thing well done is to have done it.

reward
{i} ödül

Tom bir ödülü hak ediyor. - Tom deserves a reward.

Nic hiçbir şekilde ödülden memnun değil. - Nick is by no means satisfied with the reward.

reward
{f} mükâfatlandırmak
reward
{f} karşılığını vermek
reward
{i} karşılık, bedel
reward
{i} karşılık
reward
{i} hizmet karşılığı kazanılan şey
reward
ödüllendirme

Kendinizi ödüllendirmeyi deneyin ve ödül için başkalarına güvenmeyi denemeyin. - Try rewarding yourself and not relying on others for reward.

reward
caize
reward
ödül vermek
reward
mükâfatını vermek
reward
rewardablemükâfatlandırılabilir
Английский Язык - Английский Язык
{n} reward