Dört çarpı beş yirmidir.
- Four times five is twenty.
Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi.
- The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.
Şimdi iyi geceler demenin zamanıdır.
- Now it's time to say good night.
O zaman Japonya'da demiryolları yoktu.
- There were no railroads in Japan at that time.
Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var?
- How much time does she need to translate this book?
Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim.
- I haven't seen anything of him for some time.
Uzun süredir ondan ilk kez bir çağrı aldım.
- I had a call from her for the first time in a long time.
O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
- That castle was built in ancient times.
O, yarın bu vakitte Londra'da olacak.
- He will be in London at this time tomorrow.
Yarın bu vakitte ailesiyle konuşuyor olacak.
- He will be talking with his family at this time tomorrow.
Zamanın ölçüsü nedir?
- What are the measures of time?
Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
- Some read books just to pass time.