Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.
- There's no guarantee that the stock will go up.
Düşünce özgürlüğü anayasa tarafından garanti altına alınmıştır.
- Freedom of thought is guaranteed by the constitution.
Başarımız güvence altındadır.
- Our success is guaranteed.
Tom hiç güvence vermiyor.
- Tom's not making any guarantees.
O, benim borcuma kefil oldu.
- He guaranteed my debt.
O onun borçlarına kefil oldu.
- She guaranteed his debts.