a prince; a potentate

listen to the pronunciation of a prince; a potentate
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a prince; a potentate в Английский Язык Турецкий язык словарь

potent
{s} güçlü

Bu yılanın zehiri çok güçlü. - This snake's venom is very potent.

Kurşun güçlü bir nörotoksindir. - Lead is a potent neurotoxin.

potent
kuvvetli
potent
potent
potent
(erkek) cinsel güce sahip
potent
tesirli olarak
potent
(sıfat) güçlü, kuvvetli, potansiyele sahip, nüfuzlu, etkili, iktidarlı, cinsel gücü yüksek, ikna edici, inandırıcı
potent
kudretli
potent
{s} cinsel iktidarı olan
potent
kuvvetle
potent
{s} potansiyele sahip

Tom büyük bir potansiyele sahiptir. - Tom has great potential.

Sen çok fazla potansiyele sahipsin. - You have so much potential.

potent
{s} cinsel gücü yüksek
potent
{s} ikna edici
potent
cinsi iktidarı olan potentlyetkileyici surette
potent
{s} inandırıcı
potent
salâhiyetli
potent
{s} nüfuzlu
potent
{s} etkili
Английский Язык - Английский Язык
potent
a prince; a potentate
Избранное