Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
- This hotel has a gym and a swimming pool.
Tom yarın öğleden sonra havuzu temizleyemeyeceğini söyledi.
- Tom said he couldn't clean the pool tomorrow afternoon.
Resmi flaşlı mı yoksa flaşsız mı çekmeliyim?
- Should I take the picture with or without flash?
Flaş çalışmıyordu, bu yüzden o karanlıkta resim çekemedi.
- The flash wasn't working, so he couldn't take a picture in the dark.
Işıltı şişede yansıdı.
- The flash was reflected in the bottle.
If you want to play pool or darts this bar has it all - Bilardo yada dart oynamak istersen bu bar tam aradığın yer.
game played on a billiard table with a cue ball and 15 other balls that are driven into pockets.
Yüzme havuzuna daldı.
- She dived into the swimming pool.
Yüzme havuzu halka açık.
- The swimming pool is open to the public.
Tom, çocuklarıyla birlikte havuzda yüzüyor.
- Tom is swimming with his kids in the pool.
Tom ve Mary bilardo oynuyorlar.
- Tom and Mary are playing pool.
Ne kadar süredir bilardo oynuyorsun?
- How long have you been playing pool?
Amerikan bilardosu nasıl oynanır bilmiyorum.
- I don't know how to play pool.
Amerikan bilardosu nasıl oynanır bilmiyorum.
- I don't know how to play pool.
He plays pool at the billiard houses. --Thackeray.
The sleepy pool above the dam. --Tennyson.
... We have a pool of publishers who are putting information ...