O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
- He had decided on a new policy.
Amerika bir zamanlar soyutlanma politikasını tercih etti.
- America once favored a policy of isolationism.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Sigorta poliçesini daha dikkatli okumalıydım.
- I should have read the insurance policy more carefully.
Senin planın bizim politikamızla uyumlu değil.
- Your plan is not in line with our policy.
Sigorta poliçesini daha dikkatli okumalıydım.
- I should have read the insurance policy more carefully.
Dan'ın altı yüz bin dolar değerinde hayat sigortası poliçesi vardı.
- Dan had a life insurance policy worth six hundred thousand dollars.