Erkek arkadaşı bir kapkaççıydı.
- Her boyfriend was a snatcher.
Büyük şehirler kapkaççılarla doludur.
- A big city is full of snatchers.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
I heard a snatch of Mozart as I passed the open window.