Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu.
- When Tom was little he was clumsy and would fall often. All his pants would have knee patches.
Bugünlerde, insanlar nadiren kendi dirsek ve dizleri üzerinde yamalar giymektedir.
- These days, people rarely wear patches on their elbows and knees.
Annem pantolonumu yamamak zorunda kaldı.
- My mother had to patch my pants.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.