Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
- This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
Bu tabanca ile hedefe nişan al.
- Aim at the target with this gun.
Tom bir ateşli silah yarasından şiddetli kanama geçiriyordu.
- Tom was bleeding heavily from a gunshot wound.
Ateşli silahların sesini duyduk.
- We heard the sound of gunshots.
Onlar tüfeklerle silahlandılar.
- They armed themselves with guns.
O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu.
- He kept the invaders at bay with a machine gun.
Tom silahını çekti ve ateş etti.
- Tom drew his gun and shot.
Tom silahını çekti ve Mary'ye ateş etti.
- Tom pulled out his gun and shot Mary.
Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
- I've been hearing gunfire in the distance.
Toplar bütün gece gümbürdedi.
- The guns thundered away all night.
Avcı silaha cephane koydu.
- The hunter put ammunition in the gun.
Neden ABD hükümeti insanların silah almalarına izin verdi?
- Why does the US government let people have guns?
ABD silahlı cinayet oranı diğer yoğun nüfuslu, yüksek gelirli ülkelere göre 15 kat daha yüksektir.
- The U.S. gun homicide rate is 15 times higher than other populous, high income countries.
Birbirlerini vurmak için silahlarını kullandılar.
- They used their guns to hit each other.