Limonlu bir çay , lütfen.
- A tea with lemon, please.
Limon ekşi bir meyvedir.
- The lemon is a sour fruit.
Limonlu gazozu portakallı gazozdan daha çok severim.
- I like lemonade more than orangeade.
Bu limonlu bademli kurabiyeler enfes.
- These lemon-almond cookies are excellent.
Biraz limonata almak ister misin?
- Would you like to buy some lemonade?
Tom limonatasından bir yudum aldı.
- Tom took a sip of lemonade.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.