Hastalık nedeniyle partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
Hastalığından sonra onun sağlığı hâlâ kötü.
- He's still in poor health after his illness.
O kötü sağlık gerekçesiyle istifa etti.
- He resigned on the grounds of ill health.
Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.
- I hear he has been ill since last month.
Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun.
- I think you'd better take a rest; you look ill.
I am incapacitated by rheumatism and other ills.