Bu fotoğraf benim favorim.
- This photo is my favourite!
Müzik dinlemek benim favori istirahatimdir.
- Listening to music is my favourite relaxation.
Onun gözde takımı yarışmaların çoğunu kazanmaz.
- His favourite team doesn't win a lot of competitions.
Benim gözde oyunum futboldur.
- My favourite game is football.