Eleştiremeyecek kadar çok duyarlısın.
- You are too sensitive to criticism.
İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
- Man's skin is very sensitive to temperature changes.
Müşterilerin şikayetleri hassas bir konuyla ilgiliydi.
- The customer's complaint was about a sensitive issue.
Tom hassas bir çocuk.
- Tom is a sensitive child.
Isıya karşı çok duyarlıyım.
- I am very sensitive to heat.
O, soğuğa karşı çok duyarlıdır.
- He is very sensitive to cold.
O kadar alıngan olma.
- Don't be so sensitive.