a person or group of people who guard

listen to the pronunciation of a person or group of people who guard
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a person or group of people who guard в Английский Язык Турецкий язык словарь

watch
{f} bakmak

Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz. - We are apt to watch television, irrespective of what program is on.

watch
{f} gözlemek
watch
{i} dikkat etme

Tom dikkat etmemiz gereken potansiyel sorunların bir listesini yaptı. - Tom made a list of potential problems that we should watch out for.

Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz? - Do we need to watch out for tigers around here?

watch
tarassut etmek
watch
nezaret etmek
watch
(Bilgisayar) gözle

Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu. - She was watching TV with tears in her eyes.

O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu. - She was watching the film with her eyes red in tears.

watch
(Askeri) gemilerde beklenen nöbet
watch
(Askeri) vardıya
watch
-e göz kulak olmak
watch
gözetleme
watch
{f} izle

Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum. - I like watching Code Lyoko.

Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler! - In Soviet Russia, television watches the audience!

watch
{f} kollamak
watch
{i} gözetleme, tarassut
watch
(Askeri) GÖREV SÜRESİ: Bak. "tour of duty"
watch
{f} gözetlemek
watch
{i} nöbetçilik, nöbet tutma
watch
{i} nöbet yeri/süresi
watch
{i} gözaltı
watch
{i} kol saati; cep saati
watch
{f} yolunu gözlemek
Английский Язык - Английский Язык
watch

The watch stopped the travelers at the city gates.

a person or group of people who guard

    Расстановка переносов

    a per·son or group of peo·ple who guard

    Турецкое произношение

    ı pırsın ır grup ıv pipıl hu gärd

    Произношение

    /ə ˈpərsən ər ˈgro͞op əv ˈpēpəl ˈho͞o ˈgärd/ /ə ˈpɜrsən ɜr ˈɡruːp əv ˈpiːpəl ˈhuː ˈɡɑːrd/
Избранное