a person or group of people who guard

listen to the pronunciation of a person or group of people who guard
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a person or group of people who guard в Английский Язык Турецкий язык словарь

watch
{f} bakmak

Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz. - We are apt to watch television, irrespective of what program is on.

watch
{f} gözlemek
watch
{i} dikkat etme

Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz? - Do we need to watch out for tigers around here?

Onunla konuşurken lisanına dikkat etmelisin. - You should watch your language when you talk to her.

watch
tarassut etmek
watch
nezaret etmek
watch
(Bilgisayar) gözle

Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu. - She was watching TV with tears in her eyes.

Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer. - One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching.

watch
(Askeri) gemilerde beklenen nöbet
watch
(Askeri) vardıya
watch
-e göz kulak olmak
watch
gözetleme
watch
{f} izle

Pokémon izleyerek büyüdüm. - I grew up watching Pokemon.

Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler. - My father usually watches television after dinner.

watch
{f} kollamak
watch
{i} gözetleme, tarassut
watch
(Askeri) GÖREV SÜRESİ: Bak. "tour of duty"
watch
{f} gözetlemek
watch
{i} nöbetçilik, nöbet tutma
watch
{i} nöbet yeri/süresi
watch
{i} gözaltı
watch
{i} kol saati; cep saati
watch
{f} yolunu gözlemek
Английский Язык - Английский Язык
watch

The watch stopped the travelers at the city gates.

a person or group of people who guard

    Расстановка переносов

    a per·son or group of peo·ple who guard

    Турецкое произношение

    ı pırsın ır grup ıv pipıl hu gärd

    Произношение

    /ə ˈpərsən ər ˈgro͞op əv ˈpēpəl ˈho͞o ˈgärd/ /ə ˈpɜrsən ɜr ˈɡruːp əv ˈpiːpəl ˈhuː ˈɡɑːrd/
Избранное