a person or animal that can give birth or lay eggs

listen to the pronunciation of a person or animal that can give birth or lay eggs
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a person or animal that can give birth or lay eggs в Английский Язык Турецкий язык словарь

female
dişi

Bir erkek timsah bir dişi köpeği yedi. - A male crocodile ate a female dog.

Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz. - There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.

female
kadın

Erkek mi yoksa kadın bir doktoru mu tercih edersiniz? - Do you prefer a male or female doctor?

O kadın arkadaşlık istedi. - He wanted female companionship.

female
dişi fiş
female
(Tıp) kadın cinsine mahsus
female
dişilere ilişkin
female
{s} dişil

Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da doğuracak dişiler olmayacağı için nesli tükenebilir. - The crocodile, which produces only male young in hotter weather, might die out too because there will be no females to breed.

Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder. - The peacock's beautiful tail helps it attract females.

female
s., i. dişi
female
dişi hayvan veya bitki
female
dişi dişil kadın cinsine mahsus
female
{s} kadınlara ait
female
{i} kız

Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var. - Tom has a lot female friends.

Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir. - That teacher tends to be partial to female students.

female
{i} dişi canlı
Английский Язык - Английский Язык
female
a person or animal that can give birth or lay eggs

    Расстановка переносов

    a per·son or a·ni·mal that Can give birth or lay eggs

    Турецкое произношение

    ı pırsın ır änımıl dhıt kın gîv bırth ır ley egz

    Произношение

    /ə ˈpərsən ər ˈanəməl ᴛʜət kən ˈgəv ˈbərᴛʜ ər ˈlā ˈegz/ /ə ˈpɜrsən ɜr ˈænəməl ðət kən ˈɡɪv ˈbɜrθ ɜr ˈleɪ ˈɛɡz/
Избранное