Ben iyi bir yön duyusuna sahibim, bu yüzden kaybolmam.
- I have a good sense of direction, so I don't get lost.
Faizi yeniden ayarlama yönünü belirlemek zordur.
- It is difficult to peg the direction of interest deregulation.
İlaç alırken şişe üzerindeki yönergeleri dikkatle izleyin.
- When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
Ordu yanlış yönde ilerliyordu.
- The army was advancing in the wrong direction.
Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.
- The forest fire began to spread in all directions.
Birisi Tom'a yanlış talimat verdi.
- Someone gave Tom the wrong directions.
İlaç içerken şişe üzerindeki talimatlara dikkatlice uyun.
- When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
- According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.