a particular state of being

listen to the pronunciation of a particular state of being
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a particular state of being в Английский Язык Турецкий язык словарь

condition
kondüsyon
condition
koşula bağlamak
condition
sağlık durumu
condition
şart

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.

Kabul ediyorum, ama sadece tek bir şartla. - I accept, but only under one condition.

condition
alıştırmak
condition
koşul

Evet olması koşuluyla, bir kadına son sözü söyleyebilirsin. - You can have the last word with a woman, on the condition that it is yes.

Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir. - Mileage varies with driving conditions.

condition
şartlandırmak
condition
{f} programlamak
condition
in good condition iyi durumda
condition
{i} mevki
condition
bozulmamış on condition that şartıout of conditio
condition
(İnşaat) durum, şart, koşul
condition
{i} medeni durum
condition
(fiil) koşullandırmak, şarta bağlamak, şart koşmak; belirlemek; alıştırmak, eğitmek; forma sokmak, programlamak, denemek; ikmale bırakmak
condition
{f} denemek
condition
(isim) koşul, şart, durum, hal, alem, kondisyon, form, mevki, kayıt, medeni durum, ikmal, bütünleme
condition
durum,v.şart koş: n.koşul
condition
{i} form

Bir atlet formda olmalıdır. - An athlete must keep in good condition.

Английский Язык - Английский Язык
condition

Aging is a condition over which we are powerless.

a particular state
{n} speciality
a particular state of being

    Расстановка переносов

    a par·ti·cu·lar state of be·ing

    Турецкое произношение

    ı pırtîkyılır steyt ıv biîng

    Произношение

    /ə pərˈtəkyələr ˈstāt əv ˈbēəɴɢ/ /ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈsteɪt əv ˈbiːɪŋ/
Избранное