O, Amerika'nın Deniz Harp Okulunun başkanıydı.
- He was head of America's Naval War College.
Gerhard Schröder, II. Dünya Savaşı boyunca yaşamayan ilk şansölyedir.
- Gerhard Schroeder is the first German chancellor not to have lived through World War II.
İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
- While the civil war went on, the country was in a state of anarchy.
Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz.
- We can say that Japan was fighting a constant battle against hunger during the war.
Sonuna kadar mücadeleye devam edilecekti.
- The war would be fought to the end.
Bush Orta Asya petrolünü kontrol etmek için savaşmak istemiyor.
- Bush doesn't want to make wars in order to control Central Asian oil.
Savaşmak istiyorsa bir savaşı var.
- If she wants a war, she's got a war.
Bir çatışmayı kaybetmek savaşı kaybetmek anlamına gelmez.
- Losing a battle doesn't mean losing the war!
Birinci Dünya Savaşı bölgesel bir çatışma olarak başlamış ve tarihin en kötü insanlık felaketlerinden biri olmuştur.
- The First World War began as a regional conflict and become one of history's worst humanitarian catastrophes.
A second challenge will be to implement, with our allies, a plan of stability in the Balkans, so that the region's bitter ethnic problems can no longer be exploited by dictators and Americans do not have to cross the Atlantic again to fight in another war.