a particular area of study

listen to the pronunciation of a particular area of study
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a particular area of study в Английский Язык Турецкий язык словарь

subject
{i} ders

Fizik benim zayıf dersim. - Physics is my weak subject.

İngilizce en sevdiğim ders oldu. - English has become my favorite subject.

subject
{f} bağımlı kıl
subject
taba
subject
bağlı
subject
olası
subject
{i} özne

İngilizcede normal cümle yapısı özne - yüklem - nesne /tümleçtir. - In English, the usual sentence structure is Subject - Verb - Object/Complement.

Bu süreçte biz özne miyiz, yoksa nesne miyiz? - Are we subjects or objects in this process?

subject
{s} tabi

Plan onun onayına tabidir. - The plan is subject to his approval.

Her şey tabiat kanunlarına tabidir. - Everything is subject to the laws of nature.

subject
(Tıp) Tedavi altına alınan şahıs veya hayvan
subject
{f} (birini) (olumsuz bir şeye) maruz bırakmak: Don't subject yourself to this. Kendini buna maruz bırakma
subject
konu özne
subject
öz
subject
{f} etmek
subject
meyilli
subject
(Tıp) Tıp talebelerinin disseksiyon için kulandıkları ceset
subject
{f} maruz bırakmak
subject
itaat ettirmek
subject
{f} çektirmek
subject
{f} (birine) (olumsuz bir şey)
subject
(isim) konu, fail, husus, söz konusu, mevzu, tema, ders, branş, sebep, konu olan şey, özne, uyruk, vatandaş, denek, kobay, kadavra, hastalığa eğilimi olan kimse
subject
{f} mecbur etmek
Английский Язык - Английский Язык
subject
a particular area of study

    Расстановка переносов

    a par·ti·cu·lar ar·e·a of stu·dy

    Турецкое произношение

    ı pırtîkyılır eriı ıv stʌdi

    Произношение

    /ə pərˈtəkyələr ˈerēə əv ˈstədē/ /ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈɛriːə əv ˈstʌdiː/
Избранное