Sen Tom'un suç ortağıydın, değil mi?
- You were Tom's accomplice, weren't you?
Onun bir suç ortağı olduğunu düşündüler.
- They thought that he was an accomplice.
Sami'nin suç ortakları da hapishanede ona katıldı.
- Sami's accomplices also joined him in prison.
Polis katilin suç ortaklarını tutukladı.
- The police have arrested the murderer's accomplices.