Английский Язык - Турецкий язык
Определение a part of the body, conscience, the heart в Английский Язык Турецкий язык словарь
- breast
- {i} göğüs
Onun küçük göğüsleri var ama umursamıyorum.
-She has small breasts, but I don't mind.
Tom, Mary'in küçük göğüsleri olmasına aldırış etmedi.
-Tom didn't mind that Mary had small breasts.
- breast
- meme
Benim mememde bir yumru var.
-I have a lump in my breast.
Sigara içmek meme kanserine neden olabilir.
-Smoking can cause breast cancer.
- breast
- {f} göğüs germek
- breast
- (Gıda) döş
- breast
- emcek
- breast
- sine
- breast
- {f} göğüslemek
- breast
- {i} yürek
- breast
- gönül
- breast
- breastbonegöğüs kemiği
- breast
- breastbandeyerin göğüs kayışı
- breast
- (Tıp) Göğüs toraks
- breast
- sinebent kayışı
- breast
- kalp
- breast
- iç
Göğüs kanseri için bir test yaptırmak istiyorum.
-I'd like to have a test for breast cancer.
Sigara içmek meme kanserine neden olabilir.
-Smoking can cause breast cancer.
- breast
- kas kemiği
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение a part of the body, conscience, the heart в Английский Язык Английский Язык словарь
- {n} breast
a part of the body, conscience, the heart
Произношение
Resimler
Избранное