a part of a machine or instrument which directs its motion or action

Английский Язык - Турецкий язык

Определение a part of a machine or instrument which directs its motion or action в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

director

{i} müdür

Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı. - The research director had the department do a thorough job in testing the new product.

Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi. - Tom was named the head of the organization after the director retired.

director

{i} yönetmen

Gözde film yönetmenin kimdir. - Who's your favorite movie director?

Bu yönetmen eleştiriye duyarsız değil. - This director is not insensitive to criticism.

director

yönetici

Yönetici eleştiriye duyarlıdır. - The director is sensitive to criticism.

Aktörün yönetici ile bir anlaşmazlığı vardı. - The actor had a dispute with his director.

director

rejisör

director

(Dilbilim) yönlendirici

director

{i} yönetim kurulu üyesi

director

{i} direktör

director

{i} orkestra şefi

director

{i} idareci

director

(Askeri) KOMUTA ALETİ: Radar ve telemetre gibi bir cihazdan alınan bilgilere dayanarak devamlı surette atış esaslarını hesap eden ve bunları toplara intikal ettiren bir elektromanyetik cihaz. Bu cihaz; hareket halindeki bir hedefi, istikamet açısı ve açısal yükseklik bakımından takip etmek için kullanılır. Buna "antiaircraft director" da denir

director

{i} koro şefi

Английский Язык - Английский Язык

Определение a part of a machine or instrument which directs its motion or action в Английский Язык Английский Язык словарь

director

Расстановка переносов

a part of a ma·chine or in·stru·ment which directs its mo·tion or ac·tion

Турецкое произношение

ı pärt ıv ı mışin ır înstrımınt hwîç dayrekts îts mōşın ır äkşın

Произношение

/ə ˈpärt əv ə məˈsʜēn ər ˈənstrəmənt ˈhwəʧ dīˈrekts əts ˈmōsʜən ər ˈaksʜən/ /ə ˈpɑːrt əv ə məˈʃiːn ɜr ˈɪnstrəmənt ˈhwɪʧ daɪˈrɛkts ɪts ˈmoʊʃən ɜr ˈækʃən/