a pair; a set; a suit

listen to the pronunciation of a pair; a set; a suit
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a pair; a set; a suit в Английский Язык Турецкий язык словарь

sort
{f} sınıflandırmak
sort
{i} tür

Bu tür iş çok sabır gerektirir. - This sort of work calls for a lot of patience.

O, ne tür bir oyundur? - What sort of play is it?

sort
{i} çeşit

Tokyo'da her çeşit millet yaşar. - All sorts of people live in Tokyo.

Bugün ne çeşit televizyon programları var? - What sort of television programs are on today?

sort
{i} punto
sort
{f} ayıklamak

Onun kağıtlarını ayıklamak için birkaç gün harcadım. - I spent several days sorting through her papers.

sort
takım
sort
kabil
sort
tasnif etme

Son olarak bunu tasnif etmeni istiyorum. - I want to sort this out once and for all.

Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı. - It took quite a while to sort out all our luggage.

sort
(Bilgisayar) sıralar
sort
türlerine göre ayırmak
sort
{f} tasnif etmek

Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı. - It took quite a while to sort out all our luggage.

sort
sırala(mak)
sort
{f} halletmek
sort
keyifsiz
sort
türleri
sort
{i} çeşit, tür, nevi
sort
{f} çözümlemek
sort
sort sınıfla
sort
{f} sırala

Öğeleri büyükten küçüğe doğru sıralayın. - Sort the items from large to small.

Biz öğrencilerin isimlerini alfabetik olarak sıralamalıyız. - We ought to sort the students' names alphabetically.

Английский Язык - Английский Язык
sort
a pair; a set; a suit
Избранное