a nondurable good

listen to the pronunciation of a nondurable good
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a nondurable good в Английский Язык Турецкий язык словарь

a good
birçok

Birçok kişi oradaydı. - A good many people were there.

Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı. - There were a good many candidates for the position.

a good
epey

Projeye epey para harcadık. - We spent a good deal of money on the project.

Geçen yaz epeyce yağmur yağdı. - We had a good deal of rain last summer.

a good
en az

Nakliyeciler kitap okuyan insanlardan hoşlanmazlar. Ama en azından iyi bir nedenleri var. - Movers don't like people who read books. But at least they have a good reason.

Bu kitapları beğeneceğine söz veremem ama sanırım en azından onları bir gözden geçirmen iyi bir fikir olurdu. - I can't promise that you'll like these books but I think it would be a good idea to at least look them over.

a good
1. epey, epeyi, bir hayli; birçok: He was there a good while. Orada epey kaldı. A good many of the camellias were in bloom. Birçok kamelya çiçek açmıştı. 2. en az: They waited a good ten minutes. En az on dakika beklediler
a good
İyi bir
Английский Язык - Английский Язык
nondurable
a nondurable good

    Расстановка переносов

    a non·du·ra·ble good

    Турецкое произношение

    ı nändûrıbıl gîd

    Произношение

    /ə nänˈdo͝orəbəl gəd/ /ə nɑːnˈdʊrəbəl ɡɪd/
Избранное