Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.
- I would rather stay at home than go to the movies.
O, sinema biletini kaybetti.
- He lost his movie ticket.
Filmi görmek istiyorum.
- I'd love to see the movie.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
Firmamızın sergi salonu bayanlar tarafından çok beğenildi.
- Our company's showroom was a hit with the ladies.
Çiçek sergisinde güllerini sergileyeceğim.
- I'm going to exhibit my roses at the flower show.
Tom'un biyopsi sonuçlarına göre, tümör iyi huyludur.
- The results of Tom's biopsy show that the tumor is benign.
Tom'un biyopsi sonuçlarına göre, tümör kanserlidir.
- The results of Tom's biopsy show that the tumor is cancerous.
Bu televizyon şovu şimdi tutuluyor.
- This TV show is catching on now.
Bay Tsuji'nin TV şovunda söylediği şarkıya ne deniliyor?
- What is that song called that Mr. Tsuji was singing in the TV show?
Bunun yeteneklerini göstermek için iyi bir fırsat olduğunu düşünmüyor musunuz?
- Don't you think this is a good opportunity to show off your talents?
Ne yapabileceğini göstermen için bu büyük bir fırsat.
- This is a big opportunity for you to show what you can do.
Bana işin inceliklerini gösterdi.
- He showed me the ropes.
Tom bugün işe gelmedi.
- Tom didn't show up for work today.
Final Fantasy bir film değil, video oyunudur.
- Final Fantasy is not a movie, but a videogame.
Videoda bir film izledim.
- I watched a movie on video.
En sevdiğim TV programı iptal edildi.
- My favorite TV show's been canceled.
Sami bu çocuk TV programını sever.
- Sami loves this children's TV show.
Let's catch a show.
... innocent Americans in our movie theaters and our shopping malls ...
... recommended a movie for you. ...