Bisiklete binmek hoşuma gider.
- I like riding a bike.
Tom bir bisiklete binmek için gitti.
- Tom went for a bike ride.
Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin ağzını burnunu dağıtacağım.
- You stole my bike, and now I'm going to break your face.
Onun bisikleti benimkinden daha iyidir.
- His bike is better than mine.
Tom bir bisiklete binmek için gitti.
- Tom went for a bike ride.
Bisiklete binmeyi bilmiyor.
- He doesn't know how to ride a bike.
Motosikletim seninki gibi bir şey değil.
- My bike is nothing like yours.
Motosikletimi nereye bırakabilirim?
- Where can I leave my bike?
Motosiklet bir arabaya çarptı.
- The motorcycle crashed into a car.
Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.
- My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.