Fadıl bir mayın tarlasına girdi.
- Fadil walked into a minefield.
Mayın tarayıcının amacı, mayınları patlatmadan mayın tarlasını temizlemektir.
- The objective of Minesweeper is to clear the minefield without detonating the mines.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
- There is a fundamental difference between your opinion and mine.
Onun evi benimkinin çevresindedir.
- Her house is in the neighborhood of mine.
Bir maden değerli madenleri bulduğun yerdir.
- A mine is where you find precious minerals.
İl, maden kaynaklarınca zengindir.
- The province is rich in mineral resources.
Yanımda her zaman bir şişe maden suyu taşırım.
- I always carry a bottle of mineral water with me.
Bu maden gelecek ay kapanacak.
- This mine will close down next month.
Masadaki hesap makinesi benim.
- The calculator on the table is mine.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.
- Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.
Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.
- The region is relatively rich in mineral resources.
Aminler azotlu bileşiklerdir.
- Amines are nitrogenous compounds.
Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor.
- More than one million tons of coal are mined each day in Australia.
Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar.
- After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... when you're mine a Jimmy cute boy ...
... ELON MUSK: Well, so I had a lot of friends of mine ...