Английский Язык - Турецкий язык
Определение a military display or pageant в Английский Язык Турецкий язык словарь
- tattoo
- {i} dövme
Tom'un kolunda bir kalp dövmesi vardı.
-Tom had a heart tattooed on his arm.
Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?
-Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
- tattoo
- {i} parmaklarıyla tıkırdatma
- tattoo
- {f} dövme yap
Şu ana kadar dövme yaptırmayı düşündünüz mü?
-Would you ever consider getting a tattoo?
Bir dövme yapmayı düşündüm ,ama o düşünceden vazgeçtim.
-I thought about getting a tattoo, but I gave up on that thought.
- tattoo
- dövme yapmak
- tattoo
- dövme yaptırmak
Tom göğsünde bir dövme yaptırmak istemedi.
-Tom didn't want to get a tattoo on his chest.
Tom göğsünde bir dövme yaptırmak istedi.
-Tom wanted to get a tattoo on his chest.
- tattoo
- bando gösterisi
- tattoo
- {i} askeri geçit
- tattoo
- vücuda dövme yapmak
- tattoo
- {i} trampet çalma
- tattoo
- parmaklarla masayı tıkırdatmak
- tattoo
- trampet sesi
- tattoo
- (fiil) dövme yapmak
- tattoo
- {i} koğuş borusu
- tattoo
- koğuş borusu veya trampeti
- tattoo
- beat a tattoo trampet çalmak
- tattoo
- {i} trampet
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение a military display or pageant в Английский Язык Английский Язык словарь
- tattoo
a military display or pageant
Расстановка переносов
a mi·li·ta·ry dis·play or pag·eantТурецкое произношение
ı mîlıteri dîspley ır päcıntПроизношение
/ə ˈmələˌterē dəˈsplā ər ˈpaʤənt/ /ə ˈmɪləˌtɛriː dɪˈspleɪ ɜr ˈpæʤənt/
Resimler
История
Избранное