Meksika yemekleri yiyerek yetiştirildim.
- I was raised eating Mexican food.
Meksika ordusu eylem tehdidinde bulundu.
- The Mexican army threatened action.
Bir Meksikalı ona İspanyolca öğretti.
- A Mexican taught him Spanish.
Onun eylemleri büyük ölçüde Meksikalı liderleri kızdırdı.
- His actions greatly angered Mexican leaders.