Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi.
- He postponed leaving for Hokkaido until next month.
Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- The book was published posthumously.
Tom işleri her zaman erteliyor.
- Tom is always postponing things.
Biz her zaman işe giderken postaneye yakın yürürüz.
- We always walk by the post office on the way to work.