Mahkeme adamı öldürücü iğneyle ölüme mahkûm etti.
- The court condemned the man to death by lethal injection.
Ben iğne olmak yerine, ilaç almayı tercih ederim.
- I prefer taking medicine rather than getting an injection.
O, morfin enjeksiyonları ile kontrol altında tutuldu.
- She was kept under with morphine injections.
Onun birkaç botox enjeksiyonu aldığını düşünüyorum.
- I think she's had a few Botox injections.