Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a message received and understood

listen to the pronunciation of a message received and understood
Английский Язык - Турецкий язык
bir mesaj aldım ve anladım
information
bilgi

Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir. - If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır. - The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.

information
{i} danışma

Turist danışma merkezi isteyen herkese bir şehir haritası verdi. - The tourist information center gave a city map to whoever asked it.

Danışma masası nerede? - Where is the information counter?

information
{i} haber

Senin için bazı haberlerim var. - I have some information for you.

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır. - Electronic news media is our primary source of information.

information
danışma/bilgi
information
{i} şikâyet
information
{i} malumat

Yeterince malumatımız yok. - We don't have enough information.

information
bildirişim
info
haber

Neden haberdar edilmedim? - Why wasn't I informed?

Tom için biraz haberim var. - I have some information for Tom.

info
{i} bilgi

Bununla ilgili öğretmenini bilgilendirdin mi? - Did you inform your teacher of this?

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

information
{i} bildirme

Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu. - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

information
(Askeri) (INTELLIGENCE) BİLGİ (İSTİHBARAT): Gözetlemeler, raporlar, söylentiler, görüntü ve diğer kaynaklardan elde edilenler dahil, işleme tabi tutulduğu zaman istihbarat çıkarılabilecek olan değerlendirilmemiş bilgi
information
{i} iddia
information
(isim) bilgi, haber, istihbarat, danışma, enformasyon, bilgi edinme, bildirme, iddia, malumat, şikâyet
Английский Язык - Английский Язык
information
info
a message received and understood

    Расстановка переносов

    a mes·sage re·ceived and un·der·stood

    Турецкое произношение

    ı mesıc risivd ınd ʌndırstûd

    Произношение

    /ə ˈmesəʤ rēˈsēvd ənd ˌəndərˈsto͝od/ /ə ˈmɛsəʤ riːˈsiːvd ənd ˌʌndɜrˈstʊd/
Избранное