Babam bir fabrika için çalışmaktadır.
- My father works for a factory.
Tom büyük bir fabrika için çalışıyor.
- Tom works for a large factory.
Onun çalışmalarından hiçbirini görmedim.
- I have seen neither of his works.
Bu kitap şairin en iyi çalışmalarından biridir.
- This book is one of the poet's best works.
Ressam birçok güzel sanat eserleri üretir.
- The painter produces many fine works of art.
Şekspir'in tüm eserlerine sahibim.
- I have the complete works of Shakespeare.
Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta.
- The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.
Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var.
- We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite.
Tom'un bodrumunda bir atölyesi var.
- Tom has a workshop in his basement.
Dan treni bir bakım atölyesine sürdü.
- Dan drove the train to a maintenance workshop.
Her ülkede aynı şekilde işler.
- It works the same way in every country.
O sadece ev işlerini çekip çevirmiyor, aynı zamanda bir okul öğretmeni olarak da çalışıyor.
- Not only does she keep house, but she also works as a school teacher.
Öğretmenlik yapıyor ama aslında bir vampir.
- He works as a teacher, but actually he's a vampire.
Tom evinin yakınındaki bir spor salonunda egzersiz yapıyor.
- Tom works out in a gym near his house.
O sadece ev işlerini çekip çevirmiyor, aynı zamanda bir okul öğretmeni olarak da çalışıyor.
- Not only does she keep house, but she also works as a school teacher.
O, eniyi bu işi yapar.
- He works best at this job.
A stray wrench can really gum up the works.