a mean, sneaking fellow

listen to the pronunciation of a mean, sneaking fellow
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a mean, sneaking fellow в Английский Язык Турецкий язык словарь

sneak
{f} gizlice girmek
sneak
{f} sessizce sokulmak
sneak
sinsice/gizlice ilerlemek
sneak
(çaktırmadan bakış) atmak
sneak
gammaz
sneak
{f} sessizce sokul

Tom Mary'nin odaya sessizce sokulduğunu gören tek kişiydi. - Tom was the only one who saw Mary sneak into the room.

sneak
süzülmek
sneak
şikâyet etmek
sneak
muhbir
sneak
{i} sinsi

Tom odadan sinsice çıkarken yakalandı. - Tom was caught sneaking out of the room.

Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü. - Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.

sneak
Gizlice: "A sneak preview."
sneak
sneak off sıvışmak
sneak
{i} alçak
sneak
{f} yürütmek
sneak
sneak boat avcıların kullandığı dibi düz ufak kayık
sneak
sürünerek yavaşça ve gizlice savuşmak veya sokulmak
sneak
{i} ispiyon
sneak
{f} gammazlamak
sneak
sinsice hareket etmek
sneak
{f} ispiyonlamak
Английский Язык - Английский Язык
sneak
a mean, sneaking fellow
Избранное