Rahibe mutfakta ot kaynatırken keşiş bir saattir dua ediyor.
- The monk prays for an hour, while the nun boils the herb in the kitchen.
Keşişler manastırlarda tenis oynarlardı.
- Monks used to play tennis in monasteries.
Tom bir rahip gibi yaşıyor.
- Tom lives like a monk.
Tom bir rahip olmaya karar verdi.
- Tom decided to become a monk.