Genç bir kızın fena halde çürümüş cesedi otoyolun kenarında bulundu.
- The badly decomposed body of a young girl was found on the side of a highway.
Bu otoyol bize çok zaman kazandırır.
- This highway saves us a lot of time.
Dün otobanda korkunç bir kaza geçirdim.
- Yesterday I had a horrible accident on the highway.
Kaza otobanda gerçekleşti.
- The accident took place on the highway.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
- The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.
Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar.
- Since they left the national highway, they hadn't come across another car.
Savaştan sonra, karayollarının çoğu acilen tamir ihtiyacı duydu.
- After the war most of the highways were in urgent need of repair.
Bu ülkedeki karayolları mükemmel.
- The highways in this country are excellent.
Karayolunda oynamaya gidin, çocuklar!
- Go play on the highway, kids!
Hayat büyük bir karayolu gibidir.
- Life is like a big highway.
Hatırladığım kadarıyla, Tom'un evi ana yoldan biraz daha uzak.
- As I recall, Tom's house is a little farther in from the main road.
Onun ana yolda bir dükkânı var.
- He has a store on the main road.