Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.
- I think that it likely that there was a major fault in the lookout.
Yeni yasa büyük bir reformdu.
- The new law was a major reform.
Çözülmesi gereken başlıca üç sorunumuz var.
- We've got three major problems that need to be solved.
O başlıca şikayetimdi.
- That was my major complaint.
Tom mimariyi asıl branş olarak seçiyor.
- Tom is majoring in architecture.
Kate asıl branş olarak Almancayı alıyor.
- Kate is majoring in German.
Sigara içmek akciğer kanserinin en önemli nedenidir.
- Smoking is the major cause of lung cancer.
Tütün önemli ürünlerden biridir.
- Tobacco was one of their major crops.
Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı.
- Tom majored in literature at the university.
Üniversitede ana branş olarak ne seçtin?
- What did you major in at college?
Tom bir müzik majörü değil.
- Tom isn't a music major.
Ben bir İngiliz binbaşıydım.
- I was an English major.
Binbaşıyı değiştirmeyi düşünüyorum.
- I'm thinking of changing majors.
Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
- A major is above a captain.
Esas branşım orta çağ Avrupa tarihidir.
- My major is medieval European history.
Esas branş olarak hangi konuyu seçtin?
- What subject do you major in?
This is Major Jones.
I have decided to major in mathematics.
... CNN, Flixter, Fruit Ninja, Tap Tap Revenge, Major League Baseball, Gun Brothers, Pulse, ...
... near the major religious monuments difficulty palace was the residents of ...