Bu otoyol bize çok zaman kazandırır.
- This highway saves us a lot of time.
Avusturya'da otoyolu kullanmak için para ödemek zorundasın.
- In Austria, you have to pay to use the highway.
Dün otobanda korkunç bir kaza geçirdim.
- Yesterday I had a horrible accident on the highway.
Otobanda sabit bir hızda kaldı.
- He maintained a steady speed on the highway.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
- The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.
Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar.
- Since they left the national highway, they hadn't come across another car.
Savaştan sonra, karayollarının çoğu acilen tamir ihtiyacı duydu.
- After the war most of the highways were in urgent need of repair.
Bu ülkedeki karayolları mükemmel.
- The highways in this country are excellent.
Hayat büyük bir karayolu gibidir.
- Life is like a big highway.
Dün karayolunda korkunç bir kaza vardı.
- Yesterday, there was a terrible accident on the highway.