Muhabirler, belediye başkanının neden onlarla konuşmak istemediğini bilmek istediler.
- The reporters demanded to know why the mayor wouldn't talk to them.
Belki bilmek istemiyorum.
- Maybe I don't want to know.
İlk adım Mary'dir, Poppins ise benim kızlık soyadım.
- My first name is Mary and Poppins is my maiden name.
Bu, gemimizin ilk yolculuğu.
- This is our ship's maiden voyage.
Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi.
- According to the terms of the contract, your payment was due on May 31st.
Nisan yağmurları mayıs çiçeklerini getirir.
- April showers bring May flowers.
İki adam genç kızın kalbi için yarıştı.
- The two men competed for the young maiden's heart.
Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
- The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
- The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
Annenin kızlık soyadı nedir?
- What's your mother's maiden name?
And for all women Sir Bors was a vergyne, sauff for one, that was the doughter of Kynge Braundegorys , and sauff for her, Sir Bors was a clene mayden.
She's unmarried and still a maiden.