Yanan evden caddeye kıvılcımlar yağdı.
- Sparks rained on the street from the burning house.
Küçücük bir kıvılcım büyük bir yangın olabilir.
- A tiny spark may become a great conflagration.
Mary'nin gözleri elmas gibi parladı.
- Mary's eyes sparkled like diamonds.
Onun gözleri elmas gibi parladı.
- Her eyes sparkled like diamonds.