a lot; a great deal; tons; loads

Английский Язык - Турецкий язык

Определение a lot; a great deal; tons; loads в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

lots

birçok

Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor. - Lots of people are interested in cars, but they're really nothing to me.

Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı. - He has written lots of books about his experience abroad.

lots

çok

Venedik'te her zaman çok turist vardır. - In Venice, there are always lots of tourists.

Müzik dinlemek çok eğlenceli. - Listening to music is lots of fun.

lots

bir sürü şey

Tom bize yiyecek bir sürü şey verdi. - Tom gave us lots to eat.

Henüz sana söylemediğim bir sürü şey var. - There are lots of things I haven't told you yet.

Английский Язык - Английский Язык

Определение a lot; a great deal; tons; loads в Английский Язык Английский Язык словарь

lots

She made lots of new friends.