Ağacın altında bir bank var.
- There is a bench under the tree.
Onlar parkta bir bankta oturdu.
- They sat on a park bench and began talking.
Tren istasyonunu önünde bir sıra var.
- There is a bench in front of the train station.
Sırada oturan oğlan Tom'dur.
- The boy sitting on the bench is Tom.
Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı.
- Tom took a seat next to Mary on the bench.